Cumartesi, Mayıs 19, 2007

Yaşasın Kötülük nihahahha:D

Her insanın hayatında yaptığı eşek şakaları olmuştur ama bu şakaların eşeklik katsayısı yaş büyüdükçe artmaktadır.Örneğin ilkokula giderken ablamla birbirimize yaptığımız eşek şakaları arasında ,akşam okul çantalarımızın içine evden herhangi bir eşyayı koymak vardı.Bir kere ben okula gititğimde çantamdan evdeki televizyonun kumandası çıkmıştı:D.Bende ertesi gün ablamın çantasına babamın ev terliğini koymuştum:D..Şimdi düşündüğümde bunlar çok masum şakalarmış.Şimdi anlatacaklarımdan sonra siz de hak vereceksiniz.

Geçen sene sınıftan birkaç erkek arkadaş bize bir kutu kuru pasta getirmişlerdi."Biz kendimize almıştık yiyemedik,siz yiyin" demişlerdi.Tabi bizde
afiyetle mideye indirmiştik.Sonradan öğrendik ki ,o pastaları okuldaki bankların üzerinden bulmuşlar ve bize vermişler:(gelde cinlenme bu olaya.Tabi bunu öğrenince bizi intikam ateşi sardı.Bizde buna karşılık iade-i eşek şakası yapmaya karar verdik ama nasıl birşey olacaktı??? O aralar sınıftan iki arkadaş Türkmenistan'a gitcekti.Herkes birşeyler sipariş ediyordu.Bize şaka yapan akadaşlar da kımız diye tutturdular(oysaki Türkmenistan'da kımızın içinde alkol bulunduğundan haram olduğu için içilmior ve satılmıyor da)Bizimkiler kımız isteyince bizim gözlerimizde ampul ışıkları yandı söndü ve sinsice bir plan hazırlığı içine girdik.Evet kımız karışımını kendimiz yapacaktık.Allah ne verdiyse içine koycaktık:D
Kımız karışımımızı yapmaya koyulduk içine şunları koyduk:

*Ekşi Peynir suyu
*Ekşi ayran
*Limom
*Tuz
*şeker
*süt
*sirke
*zeytin yağı
*yumurta akı
*karabiber
*nar ekşisi
*un
(Bu arada arkadaşın biri gaza gelip illa içine tükürecem dedi zor tuttuk)

karışımımız hazırdı.o gece rahat bir uyku çektik.intikamımız acı olacaktı..

Sınıfa geldimizde birçok kişiye olayı anlattık ve sahte kımızı içme gafletinde bulunmayın diye sıkı sıkı tembihledik.Şakazede arkadaşlarımız geldiğinde kımızı onlara takdim ettik.İlk arkadaş bir yudum aldı yüzündeki buruşmadan sahte kımızın tam kıvamda olduğu anlaşılıyordu:DHerkes arkadaşın yüzün bakıyor acaba yorumu ne olacak diye merakla bekliyordu.Arkadaş hiç bozuntuya vermeden "tam bekledğim gibi"dedi.Diğer arkadaşta bir yudum aldıktan sonra fena değilmiş gibi bir yorum yaptı.Bizde kımız çok az bulunuyor kimseye vermeyin,çok değerli diye verdik alttann coşkuyu.Bizimkiler bu gazla kımızı eve götürüp evdeki arkadaşlarıyla meze hazırlayıp kımızı içmişler.Arkadaş okula geldiğinde sabah kalktığımda yatağımda otobüs geçiyor gibiydi birde midem bulanıyordu diyince bizide hafiften bir telaş almadı desek yalan olur.Çocuklar zehirlense başımıza kalcaktı ama diğer arkadaşın kahvaltıda yumurta pişirirken içine biraz kımız kattım demesiyle ben kendimi yerde gülmekten kıvranırken buldum.niye yumurtaya kattın diye sorduğumuz değişk tat versin diye dedi:D

Şimdi sorun şurda biz bu arkadaşlara sahte kımız olayından bahsetcek miyiz??
Eğer bahsedersek kendi ölüm fermanımızı kendimiz imzalamış olmayacak mıyız??
En iyisi mezuniyet günü olayın gerçek yüzünü anlatıp hiç arkamıza bakmadan tabanları yağlamak.evet evet böylesi en iyisi....

Pazartesi, Mayıs 14, 2007

YAĞMUR




Yağar ince ince yağmur

Bazen keder getirir bazen huzur

Bazen sövdürür kendini bazen övdürür

Ama hep bir bilinmezliğe götürür

Karanlık gecelerde yağan yağmur beni hep üşütür

Gerçekleşmeyecek hayallerin içine götürür

Ama zaman gelir en büyük sevincime ortak olur

Yağ yağmur umutsuzluğuma,yağ yağmur mutluluğuma..

Pazartesi, Mayıs 07, 2007

GaLaTaSaRaYımMmM.....:D


Birçoğunuzun bildiği üzere fanatik GaLaTaSaRaYLıYIm.....Bu takım aşkı nereden geliyor diye soracak olsanız sanırım çocukluğuma inmek lazım :DTabi Bunda babamın Galatasaraylı olmasının da büyük etkisi var.Kardeşlerim ve ben fanatik Galatasaraylı olarak yetiştik.Her maç televizyon başında toplanılır,çay servisi yapılırdı ve maçı izlemeye koyulurduk.Annem takım tutmaz ama Galatasarayın yabancı bir ülkeyle yaptığı maçlarda bizden daha fazla futbol damarı kabarırdı.Öyle ki karşı takımın ortsa sahada yaptığı faule bile "hakem penaltımızı vermiyor,taraf tutuyor bu" diye çıkışırdı.Bizde ona belli etmeden kıkırdardık.Birde yeni bir yöntem keşfetmiştik.Bize karşı kullanılacak her penaltıda iki elimizin parmaklarını biribirine geçirirdik.Böylece karşı tarafın kısmetini kapattığmızı, penaltıyı atamayacklarını düşünürdük.Tabi biizmkiler buna inanmadığı için yapmazlardı. Bende iş başa düştü diyerek ,gidip bizzat kendim onların ellerini birleştirirdim .Açarsanız ölümü görün derdim.Birçok kere bu bağlama işi bir işe yaramadı,golleri bir güzel yedik. Bu durumda da altta kalamazdım suç sizde iyi bağlayamadınız diyerek yağ gibi su yüzüne çıkardım.Birde en çok Hakan Şükür'ü severdim hep abim gibi gelirdi ,zaten abimi de biraz benziyor.Hala severim Hakan Şükür'ü performansı eskisi gibi olmasa da her zaman takımımızda yeri olmalı

Şimdi ablalarımın çoğu evlendiği için maç zamanları bu kadar curcunalı geçmiyor.Genellikle babamla ikimiz seyrediyoruz. Ben genellikle kızdığım zaman pandiflerimi televizyona doğru atıyorum,babam futbolculara kızıyor,annem de çok bağırıyoruz diye babamla ikimize kızıyor:D Öyle veya böyle seviyorum ulen bu Galatasarayı ..Tek kanayan yaram hala Galatasarayın hiçbir maçına gidememiş olmam:( Burdan yetkililere sesleniyorum MAÇA GİTMEK İSTİYORUM....

Cumartesi, Mayıs 05, 2007

Acı Gerçekler


Dugularımı gerçekle karıştırdım
Sadece sen ve ben var sandım

Çünkü sevmiştim yanyana görüntümüzü

Hiç bitmeyecek sandım

Rüyalar uyurken görülürmüş

Bunu geç olsada anladım....

Cuma, Mayıs 04, 2007

Acının Tiryakileri


Bazen diyorum ki:İnsanoğlu neden kendini bile bile acıya sürükler??

Neden zor olanı ister??

Belki de birşeylere acı çekerek kavuşmak daha tatlı geliyordur insana..

Onun için çabalamak,acı çekmek,hayal etmek,bazen umutsuzluğa düşmek,tam her şey bitti derken küçük bir umut ışığı görmek..... inişler,çıkışlar.....

Evet,evet böylesi daha cazip sanırım..Böyle olduğu zaman istediğine kavuştuğundaki tat hiçbir şeye değişilmez..

Peki ya istediğini elde edemeğinde???

Hayallerinde yaşatırsın olup biter....

Dua...


bazı anlar olur insan hiç çıkamayacağı bir girdaba girmiş gibi hisseder kendini

canı çok acır ,elinden düşünmekten başka birşey gelmez...çaresizdir...

işte bu anlarda tek bir sığınağı vardır insanın..

O da Dua dır.....



Gücünün hiç bir şeye yetmediğinde
Gecenin en ıssız anını bekle
Ellerini aç semaya
Ve gözlerinden akıttığın yaşla.. İste..

blogda ne yahu:P

herkese merhaba diyeceğim ama hitap şeklim yanlış olacak çünkü sadece pucca biliyor blogumu:D
aslında sadece bir arkadaşın blogunu incelerken "blog oluştur" yazsına tıklamakla başladı herşey:D
neyse puccacım şayet yazarsam( pek sanmıyorum :D) sen okursun:D
belki günlük olarak kullanırım....

AşK....

''Uzun, karanlık bir çığlığın da ardına düşebilir insan,
Titrek, eğri büğrü bir yazının çağrısına da uyar...
Bırakıp her şeyi döner,Aşk bir buluşmadır çünkü...
Her zaman gecikmiş bir buluşma...Bitmeyen bir kavuşmadır da aşk,Araya her zaman bir şeyler girer...
Bazen kendi sevincinin kanat gölgesi...
Bazen nabzın hızı, yüreğin titreyişi..."


Cevat ÇAPAN