Perşembe, Haziran 28, 2007

Sanal Dünya



Yoksa giderek sanallaşıyor muyuz? Sanal dünya hayatımızın neresinde?

Çarşamba, Haziran 27, 2007

AYSUN BENİ NİYE ÖPMEDİ??


Bir tüketici, Pepsi Max'ın reklamını 'içtim ama vaat yerine gelmedi' diye şikâyet etti. Tüketiciler Birliği destekledi..

Pendikli Veysel Dağ, Pepsi Max'ı Sanayi Bakanlığı'na şikâyet etti. Dağ, "Reklamdaki vaade inandım ürünü satın aldım. Ama hiçbir kadın reklamdaki gibi beni gelip öpmedi" dedi. Dağ'ı destekleyen Tüketiciler Birliği de ilgili firma ve reklam ajansına cezai işlem uygulanmasını istedi. Veysel Dağ, İstanbul Pendik Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne yaptığı başvuru ile Pepsi Max isimli ürünün reklamındaki vaade inanarak, ürünü satın alıp içtiği halde herhangi bir kadının reklamda gösterildiği gibi gelip kendisini öpmediği, herhangi bir kadınla arasında birliktelik yaşanmadığını belirtti. Dağ, reklamda vaat edilen hususun yerine gelmemesi nedeniyle 'ürünün ayıplı olduğunu' iddia etti ve ödediği 1,03 YTL'nin iadesini talep etti. Tüketiciler Birliği'nin desteklediği başvuru Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na iletildi. Tüketiciler Birliği, Pepsi Max içecek reklamının TV ve internet sitesinden yayımının durdurulmasını ve ürün sahibi firmaya ve reklam ajansına cezai işlem yapılmasını talep etti. Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Nazım Kaya; "Yayınlanan reklam cinselliği istismar etmekte, öte yandan firma reklamda vaat ettiğini de yerine getirmemektedir" diye Dağ'a destek çıktı.

Pepsi Max tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, "Pepsi Max ile , maksimum eğlence, dinamizm ve özgürlük vaat ediyor ve tüketiciyi Pepsi Max'ın 'benzersiz' etkisini keşfetmeye çağırıyoruz" denilerek şu ifadelere yer verildi: "Biz Pepsi Max'ın tanıtım çalışmaları kapsamında yayınladığımız reklam filmimizde, 'Pepsi Max'ın şekersiz maksimum tadını alan, Aysun Kayacı'yı öpmüş kadar olur!' duygusunu tüketicilerimize esprili bir hikâye ile ulaştırmak istedik."

Haber böyle..

Pepsi'nin tadını alan Aysun Kayacı'yı öpmüş kadar oluyor demek.Anlaşılan bu Pepsi Max bayanlara pek hitap etmiyor.Neden Aysun Kayacı'yı öpmüş kadar olmak istiyeyim ki? :)

Bunun Brad Pitt tadı vereninden yok muymuş? :p


Arkadaslar konu hakkında sizin yorumunuz ne? Dava açan adam haklı mı sizce?

UFO


Siz ufolara inanır mısınız bilmem ama ben inandım ya da inanmak istedim. Biz varsak onlar da vardır diye düşünüyorum.Uzayda bizim gibi varlıkların olduğu düşüncesi gerçekten heyecan verici:)

Eskiden beri var bu merak bende.Mesela televizyonda ufolarla ilgili bir program görürsem asla kaçırmam.Lisede filan evde bizimkilerle haberleri izlerken çıkan ufo görüntülerine ( ufoya hiç benzemeyenleri bile) "ahanda bu gerçekten ufo ben dememişmiytim ufo var" diye artistlenirdim.Hatta bi kaç kere uzaktan gelen uçağı ve ışık gösterilerini ufoya benzeterek bütün ev halkını balkona toplamıştım ama sonuç sıfır:))



Hayallerim her seferinde suya düştü ama elbet bir gün karşıma çıkacaklar.Tabi ben onları hep hümanist,sevgi dolu varlıklar olarak hayal ettiğim için gayet dostça yaklaşıyorum olaya.


Öbür türlü piskopat filan çıkarsa bu uzaylılar işimiz zor.Öle patatesli soğanlı Talu yahnisi olmak istemem.Hasıl-ı kelam var işte ufo felan yakında karşılaşırsanız Talu demişti dersiniz.Gördüğünüz ilk uzaylıya selamımı söyleyin.Evinize dönmeden Talu'ya uğrayın size datlu ikram etsin deyin:)


İnsan Tetrisi



çok eğlenceli mutlaka izleyin:))

Salı, Haziran 26, 2007

Yangının Adı Leyla

Yangının Adı Leyla'ydı
Çaresiz kalmıştı Leyla’da...
Kavuşmak imkansızdı...

İhtiyar, tatlı-sert yol gösterdi.
-Gir şu odaya... Çağır Leyla’yı...

Aklı almadı önce...
Pek de inanmamıştı...
Ama yapacak da başka bir şey yoktu...
Çaresiz adam, çaresiz girdi odaya...
Sayıkladı günler boyu, geceler boyu...
Çıkmadan o odadan, çağırdı Leyla’yı...
Kırk asırdır yandığı aşkı, daha kırk vakit dolmadan...
"İşte geliyordu... "
İşte görüyordu; Leyla kendisini çağıranı ararcasına geliyordu...

Korktu genç adam...

Anladı genç adam...
Unuttu genç adam...

Gidip sarıldı ihtiyarın eline:
“İstersem olduğuna göre...
Çağırırsam geldiğine göre...
Bana aşkı öğret...”

Dedi ki ihtiyar:
"Bu kainat...
Aşkına yaratıldı sevgilinin...
Sen aşkı ne sandın?
Aşk... Öyle bir istemek ki;
Kavuşmak mecbur kalsın.."

Pazartesi, Haziran 25, 2007

çocuk ne güzel çalmış bea:))



youtube de en çok izlenen videolardan biri;)

Pazar, Haziran 24, 2007

Saç mevzuu (ben böyle değilim ona göre :P)

Aynı konunun 3 versiyonu...
1- Kadin/Erkek
2- Kadin/Kadin
3- Erkek/Erkek

1.Versiyon Kadin / Erkek: Bir erkegin hayati nasil karartilir?

Kadin: Saçimi kestireyim mi?
Erkek: Olur.
Kadin: Ama kiyamiyorum.
Erkek: Öyleyse kestirme.
Kadin: Canim degisiklik istiyor...
Erkek: O halde kestir.
Kadin: Bana akil vermeyi birak, delilere verir gibi.
Erkek: Eger nasil hosuma gittigini bilmek istiyorsan, sana derimki uzun saçli. Bunu biliyorsun.
Kadin: Beni tanidiginda kisaydi.
Erkek: Ve sana tam olarak ne dedigimi hatirliyorum: 'Ne güzel olurdun uzun saçla'.
Kadin: Ama herkes kesmemi söylüyor.
Erkek: Bu durumda kuaföre git ve birak uyuyayim lütfen. Bunu senden Allah rizasi için istiyorum.
Kadin: Peki nasil kestireyim? Kat kat mi yoksa perçemli mi?
Erkek: Kat kat.
Kadin: Bana yakisacagini sanmiyorum, çünkü saçim çok düz.
Erkek: Birak perçemli olsun.
Kadin: Çok yorucu.
Erkek: Yordugu zaman tekrar kestirirsin.
Kadin: O zaman asla uzatamam.
Erkek: Uzatmak istiyorsan kestirme güzelim.
Kadin: Bana güzelim deme!!!!!!!
Erkek:?!?!?!?!!

2.Versiyon Kadin / Kadin:

1.Kadin: Ah sekerim saçini mi kestirdin? Ne kadar güzel olmussun!!!
2.Kadin: Ay sahi mi söylüyorsun? Ben pek emin olamiyorum. Ay çok mu kisa oldu acaba...??
1.Kadin: Amaaan ne alakasi var. Benim yüzüm bu kadar genis olmasa ayni kesimi bende denerdim. Benim su saçim klasik oldu artik, yeni bir modele hiç cesaret edemiyorum.
2.Kadin: Ay yapma Allah askina nesi varmis yüzünün.... Bak söyle suralarindan kat verdirsen, harika olur!! Benim de boynum uzun olmasa ayni seninki gibi bir model yaptirirdim.
1.Kadin: Ah sekerim sende bir alemsin. Keske benimde boynum seninki gibi olsa. En azindan su çökük omuzlarimin dikkat çekmesini engellemis olurdum.
2.Kadin: Ayol sen ne diyorsun?.. Senin gibi omuzlari olsun isteyen bir sürü kiz var... Giydigin her sey sana öyle yakisiyor ki.. Birde benim su kisa kollarima bak. Omuzlarim seninkiler gibi olsaydi, giydigim bluzlar üstümde emanet gibi durur muydu? Vir vir vir, dirdirdir...

3.Versiyon Erkek / Erkek:

1.Adam: Saçini mi kestirdin?
2.Adam: Evet
1.Adam: Sihhatler olsun abi!..
2.Adam: Sagol...
Olay budur !

Cuma, Haziran 22, 2007

istiklal marşı



Trajikomik bir durum.Birçok kişi görmüştür daha önceden.ama ben yine de paylaşayım dedim.Bu arada en sonda amcanın ''milletimin istiklal'' deyişi de enteresan gerçekten.''Yeterince saçmaladık bir an önce bitse de kurtulsam şuradan'..' tadında.

Öss Öncesi Ulusa Sesleniş..

Perşembe, Haziran 21, 2007

Geri döndüümm..

Bloga yeni tasarım,yeni renkler,yeni logo,yeni şeyler ekledik bir sürü.Klavyem düzelmedi ama ekran klavyesi diye bir şey keşfettim.Şimdilik idare eder.

Ne zamandır yeni bir şeyler yazamıyorum.Napıyosunuz millet?:D
Ben okulu bitirdim,dersleri verdim,evde karpuz gibi yatıyorum:P
Ee..anlatın bakalım öyle bakıp durmayın ekrana..nabiyosuz? neler yapıyorsunuz? tatil nasıl gidiyor? deniz kenarında olan varsa benim yerime de yüzsün.ben ankara'ya talim şimdilik:(

Unutma..

Birlikte yürüdüğümüz yolun uzunluğunu değil, yaşadığımız yolu hesapla!

Ben sana yağmur yağarken, gökyüzüne bakıp sevinmeyi öğrettim!

Sevinmeyi hesapla!


Gün gelir; ölürüm...
Yokluğumu hesapla!


Kainat boşluğunun sonsuzluğunda ritmik bir noktacık; dünya...

Koca dünyada ritmik bir noktacık; kalbim...

Rabbimin “Hiçbir yere sığmam; oraya sığarım” övgüsüyle yüce...

Ve ama, hırsının örsünde vahşice;

Kırılmayı hesapla!


Başucundaki eski bir kitap gibiyim çocukluğunu fısıldayan...

Beni değil, kendini verirsin eskiciye!

Ve seni kime sorarlar sonra?

Sen kime sorarsın kendini?

Kaybolmayı hesapla!


Beni bulabilirsin belki...

Ama belki...

Güvercinlerin olduğu yerde;

Fatih’te, Eyüp’te veya Yenicami’de...

Bir avuç yemi savururken havaya...

Sessizce ağlarken,

Veya.

Bıraktığın yerde;

Bulabilmeyi hesapla...


İlla ki ölürüm...

Yokluğumu hesapla!

Salı, Haziran 12, 2007

klavyem coytlatı

evet aykataşlay uzun zamantıy bloga bişeyley yazamıyotum
öncelikli neteni finalleyti şimti finalley bitti yine yazamıyom
bu sefeyte küçük yeğenim laptopun içine su töktü
bazı hayfley yazmıyo bu sebepten ötüyü teytimi anlatamıyom
basmayan hayfley yeyine en uygunlayını kullanıyom
en önemli hayfleyten ikisi basmıyo bunlaytan biyi ismimin 3. hayfi
tiğeyi beyazın söyeleyemetiği hayf
nese belli bi zzaman sonya inşallah yazan klavyemle
yeni yazılayımla töncem
saygılay-sevgiley